The EU ETS is limited by a 'cap' on the number of emission allowances. Within the cap, companies receive or buy emission allowances, which they can trade as needed. The cap decreases every year, ensuring that total emissions fall.
Each allowance gives the holder the right to emit:
There are a number of great resources on the regulatory and practical aspects of the system – none better than the EU’s own:
https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A02003L0087-20230605
https://climate.ec.europa.eu/eu-action/transport/reducing-emissions-shipping-sector_en
https://climate.ec.europa.eu/eu-action/eu-emissions-trading-system-eu-ets/what-eu-ets_en
https://www.denizhaber.com/daralan-kuresel-ticaret-makale,101171.html
Değerli dostlarım, geçmişte bu sütunlardan daha sıkça sizlere hitap edebilmekteydim, ancak son bir yıldır ya ben yaşlanıyorum ya da işlerin yoğunluğundan olacak görüş ve düşüncelerimi sizlerle paylaşacak fazlaca zamanım olmuyor. Birkaç kez yazsam dahi, “ABD ikinci bir iç savaşın eşiğinde mi”, “Anti Küreselleşme” , “Trump’ın getirdikleri” gibi pek de iç açıcı olmayan ama ‘acı fakat gerçek” türünden yazılar ile gelmiştim. Bu sefer yine bu türden bir yazı ile düşünce ve görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
2018’de beklentilerin altında bir büyüme gösteren Dünya Ticareti 2019 ve 2020’de de aynı düşük büyüme hızında seyretmeye devam edecekmiş gibi görünüyor. Dünya Ticaret Örgütünün (WTO) verilerine göre 2019 büyüme hacmi 2.6% olarak beklenmektedir , 2018’de gerçeklesen rakam 3.0% idi. 2020’de büyüme hacminin yine 3.0% olması beklenmektedir ancak buna tabii ki küresel arenada yasanan gerilimlerin buyuk ölçüde etkisi olacaktır. 2018’de yakalanan 3.0%lük oran 2017’deki 4.6%’nin oldukça altındadır. Asya’da 2018 ihracat hacmindeki büyüme 2017 yılında yakalanan 4.6% dan 3.8%’e gerilemiş, ithalat hacmi ise ayni yıllarda 8.3%’den 5.0%’ e gerilemiş durumda.
WTO 2018 Dünya Ticaret hacmindeki büyümeyi 3.9% olarak öngörmüştü. Ancak, dördüncü çeyrekte yaşanan ABD – Çin ticaret savaşı korkuları, büyüme hızının bu beklentinin çok altında gerçekleşmesine neden oldu. Küresel ticarette 2018 yılında el değiştiren değerlere baktığımızda ihracatın $ 19.4 Trilyon ve ithalatın da $ 19.8 Trilyon olduğunu görürüz. Bu da 2017’ye oranla 10% artış demek oluyor. Ancak, hacimdeki artış oranında bir gerileme söz konusu iken değerlerdeki artışı doğrudan 2018 de yaşanan petrol fiyatlarındaki artışa bağlamamız gerekir.
Gerilimler, günümüz dünyasında olduğu gibi yüksek düzeylerde seyretmeye devam ettiği sürece, belirsizlikler artıyor ve Küresel Ticaret kendine düşen büyüme görevini tam anlamı ile yerine getiremiyor. Teknoloji devrimi, iş gücü yaratılması, ulusal ve küresel düzeydeki refah, toplumsal gelişmeyi körüklemek, orta sınıfın varlığını sürdürebilmesi, kültür ve eğitim düzeyinin yükselmesi, milliyetçililiğin, ayrımcılığın ve ırkçılığın azalması tüm bunlar küresel ticaret hacminin sağlıklı ve sürekli büyümesi ile mümkündür. Bunun da sağlanması için ticaretin kırılganlığının ortadan kaldırılması gerekir. 2018 deki küresel ticaretteki büyümenin beklentilerin altında gerçekleşmemesinin başlıca nedenlerini, uluslar arası ticarette önemli olan mallara Trump’ın getirdiği gümrük tarifeleri, finans piyasalarındaki aşırı hassasiyetler, gelişmiş ülkelerdeki sıkı para politikaları ve sıkça ticareti yapılan bir çok ürüne getirilen misillemeler teşkil etmektedir.
Teknoloji sirkelerinin tahvillerindeki son zamanlardaki durağanlığın, yukarıda bahsettiğim bir suru belirsizliğin nedenleri acaba aşağıdaki şu iki soruda yatıyor olabilir mi?
ABD ekonomisinde yavaşlama başladı, 2018'deki büyüme hızını bu yıl yakalayabileceğini tahmin etmiyorum, ekonomileri ihracata dayalı ülkeler nerede ise durgunluğa girdiler, ama bu durgunluklar küresel daralmaya bu yıl mı dönüşür yoksa seneye mi veya beklenmedik bir şekilde Washington ile Bejing temel hususlarda anlaşırlar da 2019’un ikinci yarısında küresel bazda ekonomiye bir canlılık gelir mi, bunu bekleyip göreceğiz, çünkü cevabi beni aşıyor. Ben bir ekonomist değilim, yapmaya çalıştığım belli başli otoritelerin yayınladığı ekonomik verileri alıp bunları toplumlardaki ve sınıflardaki sosyal, kültürel, ekonomik, davranışsal tepkiler, beklentiler ve ülkeler arası ilişkiler ile karşılaştırarak kendimce bazı sonuçlara ulaşmaktan ibaret. Bakınız, ABD ekonomisindeki en önemli gösterge perakende piyasasının davranışlarıdır. Bir çok bilinmeyenden oluşan bu perakendeci davranışlar bir çok kez geleceğin habercisi olmuşlardır. Amerikalılar 2018 Aralığında 2017’ye oranla daha az harcama yaptılar ve tasarrufta bulundular. Bunun nedeni beklentilerinin olumlu yönde olmaması olabilirdi. Nitekim Şubat 2019 ‘da iş gücü büyümesindeki durma bence bu gerçeğin perakendeci toplum tarafından aylar öncesinden tahmin edilmesiydi.
Hepinize, sağlıklı, keyifli, ticareti bol, ekonomisi canlı harika bir yaz dilerim.