CircularsNews
March 2017

Aret Taşcıyan – Somali Korsanları Tekrar Sahnede / MarineDeal News

The European Union’s Emissions Trading System (EU ETS) was extended to cover emissions from shipping as of 1st January 2024.

The EU ETS is limited by a 'cap' on the number of emission allowances. Within the cap, companies receive or buy emission allowances, which they can trade as needed. The cap decreases every year, ensuring that total emissions fall.

Each allowance gives the holder the right to emit:

  • One tonne of carbon dioxide (CO2), or;
  • The equivalent amount of other powerful greenhouse gases, nitrous oxide (N2O) and perfluorocarbons (PFCs).
  • The price of one ton of CO2 allowance under the EU ETS has fluctuated between EUR 60 and almost EUR 100 in the past two years. The total cost of emissions will vary based on the cost of the allowance at the time of purchase, the vessel’s emissions profile and the total volume of voyages performed within the EU ETS area. The below is for illustration purposes:
  • ~A 30.000 GT passenger ship has total emissions of 20.000 tonnes in a reporting year, of which 9.000 are within the EU, 7.000 at berth within the EU and 4.000 are between the EU and an outside port. The average price of the allowance is EUR 75 per tonne. The total cost would be as follows:
  • ~~9.000 * EUR 75 = EUR 675.000
  • ~~7.000 * EUR 75 = EUR 525.000
  • ~~4.000 * EUR 75 * 50% = EUR 150.000
  • ~~Total = EUR 1.350.000 (of which 40% is payable in 2024)
  • For 2024, a 60% rebate is admitted to the vessels involved. However, this is reduced to 30% in 2025, before payment is due for 100% with effect from 2026.
  • Emissions reporting is done for each individual ship, where the ship submits their data to a verifier (such as a class society) which in turns allows the shipowner to issue a verified company emissions report. This report is then submitted to the administering authority, and it is this data that informs what emission allowances need to be surrendered to the authority.
  • The sanctions for non- compliance are severe, and in the case of a ship that has failed to comply with the monitoring and reporting obligations for two or more consecutive reporting periods, and where other enforcement measures have failed to ensure compliance, the competent authority of an EEA port of entry may issue an expulsion order. Where such a ship flies the flag of an EEA country and enters or is found in one of its ports, the country concerned will, after giving the opportunity to the company concerned to submit its observations, detain the ship until the company fulfils its monitoring and reporting obligations.
  • Per the EU’s Implementing Regulation, it is the Shipowner who remains ultimately responsible for complying with the EU ETS system.

There are a number of great resources on the regulatory and practical aspects of the system – none better than the EU’s own:

https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A02003L0087-20230605

https://climate.ec.europa.eu/eu-action/transport/reducing-emissions-shipping-sector_en

https://climate.ec.europa.eu/eu-action/eu-emissions-trading-system-eu-ets/what-eu-ets_en

Somali korsanlari diye anilan ve 2006/2011 arasi Afrika Boynuzu, Aden Korfezi, Arap Denizi ve Hind Okyanusunu haraca kesen korsanlar grubu tarihteki diger korsanlarin arasina katilip kitaplarin sayfalari arasindaki yerlerini mi aldilar yoksa bir muddet icin kendilerini unutturdular mi?

2005’de gundeme gelen ve 2008’lerde zirveye oturan Somali Korsanlari 2011’e gelindiginde 237 gemiye saldirmis, bir yil zarfinda 11 gemi ve 216 rehin ele gecirmis, milyonlarca dolarlik fidye toplamislardi. O zamanlar korsanligin yarattigi ticari hacim 7 Milyar dolar civarinda idi. Bu mali hacmin icindeki onemli kalemlerin basinda bolgede gorev yapan savas gemilerinin maliyeti, korsan bolgeleri disinda seyretmek icin kullanilan ekstra yakit, kontr korsan faaliyetlerine harcanan paralar ve gemilerde alinan ekstra guvenlik onlemleri gelmekteydi. Alinan tum bu tedbirler Somali Korsanlarini bitirememisti ancak bastirabilmisti. 2011’den sonraki bes yil zarfinda Somali korsanlari kayda deger bir ticaret gemisine saldirma olayi gerceklestirmediler.

2005 yili hemen oncesine bir donup Somali karasularinda korsanligin asil baslama nedenlerine bir goz atalim. Ilk kacirilan gemiler ne tur gemilerdi ve nicin kacirilmisti. Bunlari yillar once yine bu sutunda yazmistim. Somali korsanlarinin cikis nedeni Somali’li balikcilarin karasularini basta, Iran, Ispanyol ve Uzak Dogulu trol avcilarindan korumak icindi. Somali karasularinda avlanan trolculer, Bolgede konuslanan savas gemilerinin ve  ozel koruma gorevlilerinin ilgi odagi hicbir zaman olmadilar ve yillarca suren ic ve bolgesel savaslarin olumsuz etkilerinden henuz kurtulamamis Somali’nin de sahillerini ve karasularini koruyacak bir donanmasi veya Sahil Guvenlik gucleri mevcut degildi. Bu durumda , deniz ve deniz urunlerini korumak yoresel balikcilara kalacakti. Iste boyle oldu, bir iki balikci gemisini rehin alarak baslayan bu korsanlik faaliyeti 2011’lere gelindiginde Dunyanin belli basil ulkelerinin savas gemilerini bu bolgeye yonlendirecek kadar guclenmisti. Somali Korsanlari ile mucadele etmek icin uluslararasi orgutler kuruldu. MSCHOA (Maritime Security Centre of Horn of Africa), UKMTO ( United Kingdom Marine Trade Operations ), EUNAVFOR ( European Union Marine Trade Operations ) bu uluslararasi kuruluslarin basinda gelen birkaci. Bu uluslararasi kurulus ve donanmalarin mevcutiyeti, bunlarin yanisira gemilerde alinan tedbirler ve kullanilan silahli muhafizlar sayesinde korsanlar gecici dahi olsa bastirildi ve 2011-2016 arasi kayda deger bir gemi kacirma olayina rastlanmadi.

2016 yilinda Somali’liler ,artik korsan mi desek balikci mi bilemiyorum ama, uzun bir aradan sonra tekrar sahnede idiler ve yine ticari gemilere  degil  Iran, Ispanyol ve Taiwan’li trolculere saldirip teknelerine el koymakla ise basladilar. Aynen 2005’de basladiklari gibi.  Bu islemi  karasularini ve deniz urunlerini korumak ugruna mi yaptilar yoksa bu trol teknelerini tekrar baslamayi planladiklari korsan faaliyetlerinde ana gemi (Mother Ship) olarak kullanmak uzere tutacaklar mi? Bunu zaman gosterecek. Yukarida da bahsettigim gibi , 2005 yilinda da faaliyetlere bu sekilde baslamamislarmiydilar? Bu trolcu teknelerin kacirilmasindan kisa bir sure sonra, 13 Mart 2016 tarihinde Mogadishu’dan Djibouti’e seyreden Panama Bayrakli M.T. Aris 13 Tankeri Afrika Boynuzunun takriben 11 Mil aciklarinda murettebati ile birlikte Somali’li korsanlar tarafindan kacirildi ve serbest birakilmasi icin fidye talebinde bulunuldu. Bilahare askeri guclerin mudahalesi sonucu gemi ve personelin serbest birakildigi duyuldu. Kacirma olayinin sorumlulugunu 2008’lerin meshur korsan kabilesi Majerteen/Siwaaqroon ustlendi. Bu acaba yine riskli bolgelerde uzun surecek olan bir karmasanin baslangicimiydi? Somali’de balikcilikla gecindiklerini iddia eden kabile uyelerinden bazilari  son gunlerde uluslararasi basina verdikleri demeclerde sikca gelecekte daha fazla ve daha siklikla yabanci gemi kaciracaklarini tekrarlayip durmaktalar. Bunun gostergelerini aslinda son bir yildir gormekteyiz.

2016’da askeri guclerin ve gemilerde gorevli silahli korumalarin mudahaleleri sonucu 11 korsan tesebbusu puskurtulmus ve henuz gecen hafta icinde de 20 kisilik bir korsan grubu bir gemiyi 40 dakika takip ettikten sonra takipden vazgecmistir.

Tum bunlar aradan 10 yildan fazla bir sure gecmesine ragmen korsanligin kokunun kazilamadigini  ve bolgeden askeri gucleri ve silahli korumalari cektigimiz anda tum filmin bastan basliyacagini gostermektedir gibime geliyor.

No items found.