CircularsNews
August 2014

Ermeni Basın Yayın Tarihi ve Matbaacılık

The European Union’s Emissions Trading System (EU ETS) was extended to cover emissions from shipping as of 1st January 2024.

The EU ETS is limited by a 'cap' on the number of emission allowances. Within the cap, companies receive or buy emission allowances, which they can trade as needed. The cap decreases every year, ensuring that total emissions fall.

Each allowance gives the holder the right to emit:

  • One tonne of carbon dioxide (CO2), or;
  • The equivalent amount of other powerful greenhouse gases, nitrous oxide (N2O) and perfluorocarbons (PFCs).
  • The price of one ton of CO2 allowance under the EU ETS has fluctuated between EUR 60 and almost EUR 100 in the past two years. The total cost of emissions will vary based on the cost of the allowance at the time of purchase, the vessel’s emissions profile and the total volume of voyages performed within the EU ETS area. The below is for illustration purposes:
  • ~A 30.000 GT passenger ship has total emissions of 20.000 tonnes in a reporting year, of which 9.000 are within the EU, 7.000 at berth within the EU and 4.000 are between the EU and an outside port. The average price of the allowance is EUR 75 per tonne. The total cost would be as follows:
  • ~~9.000 * EUR 75 = EUR 675.000
  • ~~7.000 * EUR 75 = EUR 525.000
  • ~~4.000 * EUR 75 * 50% = EUR 150.000
  • ~~Total = EUR 1.350.000 (of which 40% is payable in 2024)
  • For 2024, a 60% rebate is admitted to the vessels involved. However, this is reduced to 30% in 2025, before payment is due for 100% with effect from 2026.
  • Emissions reporting is done for each individual ship, where the ship submits their data to a verifier (such as a class society) which in turns allows the shipowner to issue a verified company emissions report. This report is then submitted to the administering authority, and it is this data that informs what emission allowances need to be surrendered to the authority.
  • The sanctions for non- compliance are severe, and in the case of a ship that has failed to comply with the monitoring and reporting obligations for two or more consecutive reporting periods, and where other enforcement measures have failed to ensure compliance, the competent authority of an EEA port of entry may issue an expulsion order. Where such a ship flies the flag of an EEA country and enters or is found in one of its ports, the country concerned will, after giving the opportunity to the company concerned to submit its observations, detain the ship until the company fulfils its monitoring and reporting obligations.
  • Per the EU’s Implementing Regulation, it is the Shipowner who remains ultimately responsible for complying with the EU ETS system.

There are a number of great resources on the regulatory and practical aspects of the system – none better than the EU’s own:

https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A02003L0087-20230605

https://climate.ec.europa.eu/eu-action/transport/reducing-emissions-shipping-sector_en

https://climate.ec.europa.eu/eu-action/eu-emissions-trading-system-eu-ets/what-eu-ets_en

Tarih boyunca farkli medeniyetlerle hasir nesir kimliklerini yasatmaya calisan, ozellikle Pers ve Bizans gibi iki guclu medeniyet arasinda asirlarca varlik mucadelesi veren Ermenilerin, bugune dek varliklarini surdurmelerinin ardinda yatan en onemli etken bence dil unsuru ve belki de nev-i sahsina munhasir “Ermeni Alfabesi”dir. Hind Avrupa Grubunda bagimsiz, ses acisindan cok cesitli, 38 harften olusan Ermeni Alfabesi, aydin bir din adami olan Mesrop Mashdotz tarafindan MS 406 yilinda bulunmustur, Mesrop Mashdotz’a buyuk destek veren donemin din lideri Gatoghigos Sahag Bartev, ogrencilerden kurdugu bir ekip ile basta Incil olmak uzere donemin en onemli edebiyat eserlerini Ermenice’ye tercume ettirerek son derece onemli bir kulturel faaliyette bulunmustur. Ermeni Kilisesi bu alfabe sayesinde Latin, Ortodoks ve Suryani Kiliselerinin etkisi altinda kalmadan gunumuze dek bagimsizligini surdurebilmistir.

Ermeniler matbaa ile 16 yy baslarinda tanismislardir. Papa IV Pius ile gorusmek uzere Istanbul’dan Vatikan’a gonderilen Apkhar Tibir Tokhadtsi (bugunku anlami ile Tokatliyan) Vatikan’dan Venedik’e gecmis ve orada matbaacilik sanatini ogrenmistir.. 1567’de Istanbul’a donen Akhpar Tibir beraberinde getirdigi malzemeler ile Surp Nigoghos kilisesinde (bugunku Karagumruk Kefeli Mescidi) kurdugu matbaada iki yil icinde alti kitap basmistir.

Osmanli’da Ermeni Basini, dunyada ilk Ermenice yayin organi olan ve 1794 yilinda Hindistan’in Madras kentinde yayinlanan “Aztarar” (Haberci) ile baslar.”Aztarar” ilk olarak aylik dergi daha sonra da gunluk gazete olarak yayinlanmistir. Osmanlilarin ilk resmi gazetesi Takvim-i Vekayi’nin 1832’de “Lirakir Medzaderutyan’nin Osmanyan” adi ile yayimlanan Ermenice nushasi ise Istanbul’da Ermenice yayinlanan ilk gazete olarak tarihe gecer. Osmanli Devletinin dogrudan finanse ettigi bu gazete yayin hayatini 1850’ye kadar surdurur.

Bagimsiz olarak dogrudan Ermeniler tarafindan yayinlanan ilk Ermenice Gazete ise 1839 yilinda Izmir’de yayin hayatina baslayan ve bilahare Istanbul’a tasinarak 60 yil yayin hayatini surduren “Avedaper” olmustur. Bununla beraber “Masis” (1852), “Jamanak” (1863), “Hayrenik” (1870) ayni donemde toplumun etkili yayin organlari olmuslardir. Ilk gercek anlamda Ermenice siyasi cemaat gazetesi, 1840 yilinda Izmir’de yayinlanan gun dogumu anlamina gelen “Arshaluys” olmustur.

1 Temmuz 1846 yilinda yayina baslayan “Hayasdan” ise Cemaat Meclisinin Resmi Yayin Organi olarak tarihe gecti. Garabed Utucuyan’in 1852’de kurdugu “Masis” ise Ermeni basininda bir cigir acmistir. Bircok aydin kisilerin yonetiminde 36 yil yayin hayatini surduren “Masis” ozellikle Bati Ermenilerinin fikir hayatinda onemli bir yer tutmusdur. Ancak 1888 yilinda sansure yenik duserek yayin hayatina veda eder. 1855’de Istanbul’da yayinlanmaya baslayan ve bilahare yayin hayatina Van’da devam eden Migirdic Kirimyan’in cikardigi “Ardzivi Vaspuragan” ise donemin onemli yayinlarindandi. 1856 yilinda yayin hayatina giren ve 18 yil sureyle hayatta kalan “Megu” (Ari) ise ilk Ermenice mizah dergisi olarak tarihe gecti.

1857’de “Yerevag” dergisi din ve egitim alanlarinda arastirma ve incelemelere agirlik verirken 1861’de “Giligya” (Kilikya) da tip konusunda arastirmalara agirlik veren ilk dergi olarak karsimiza cikar. 1909’da “Punc” (Demet) adini alarak 1919 yilina kadar aylik dergi olarak yayin hayatina devam eder. Istanbul’da yayimlanan1875 ‘te Nigoğos ve Hagop Tagciyan tarafından kurulan “Nıvakık Osmanyan” (Osmanlı Nağmeleri) de tümüyle müziğe ayrılmış ilk yayın organi olmustur.

Istepan Utuciuyan’in 1882’de kurdugu “Puragin” haftalik dergi olarak 26 yil yayin hayatinda kalir. Yine 1882’de cocuk dergisi olan “Puragan Mangants” (Cocuklarin Cicek Bahcesi) ile 1883’de bilim ve arastirma dergisi olarak yayina giren “Yergrakund” (Yerkure) donemin onemli yayinlari arasinda yerlerini alirlar.

1795’ten itibaren duzenli yayinlanan gazete ve dergilerin yani sira bircok da yillik yayinlanmistir. Istanbul Ermeni Basin tarihinin en onemli Yilligi 1883’de basliyarak 1950’lere kadar yayinda kalan Yedikule Surp Pirgic Ermeni Hastanesinin Yilligi idi “Intartsag Oratsuyts Surp Pirgic Asgayin Hivantanotsi”. Ayrica ayni hastanenin dergisi olarak 1949’da yayina giren Surp Pirgic dergisi de aylik dergi olarak gunumuze dek yayin hayatini surdurmektedir. Taninmis tiyatro sanatcisi Hagop Ayvaz’in 1946’da cikardigi “Kulis” sanat dergisi de 1996’ya kadar elli yillik bir sure Turk Sanat tarihi sahnesinde yerini almisdir.

Bir zamanlarin sayi, kalite ve cesitlilik konusunda ornek konumundaki Ermeni basin mirasi gunumuzde birkac yayin organi tarafindan temsil edilmektedir. Bunlar arasinda Ermenice yayinlanan “Jamanak” ve “Marmara” ile kismen Ermenice ve kismen Turkce yayinlanan “Agos” gazeteleri ve “Luys” (isik), “Paros” (deniz feneri), “Jibid” (gulumseme) gibi dergilerin yanisira, Ermeni Patrikhanesi’nin kilise bulteni olan “Lraper”, Mihitaryan, Getronagan, Tibrevank Okullarindan Yetisenler Derneklerinin yayinladigi dergiler olan “ Nor San”,’Megu”,”Lusadu”,’Punc” ve Yesilkoy Kilisesinin Deregisi “Talarkyug” u sayabiliriz.

28 Ekim 1908 tarihinde Misak ve Sarkis Kocunyan kardesler tarafindan kurulan ve gunumuze dek yayin hayatina devam eden “Jamanak” (Zaman) gazetesi Turkiye’de kesintisiz olarak en uzun yayin hayatina sahip gazete olma unvanini korumasinin yanisira dunyada da kesintisiz yayinlanan en eski Ermenice Gazetedir. Marmara ise 31 Agustos 1940 tarihinden bu yana Pazar ve Resmi Tatil gunleri disinda yayin hayatina devam etmektedir. Cemaatin en genc gazetesi olan “Agos” (cigir) ise 1996’dan bu yana Ermenice ve Turkce olarak yayin hayatina devam etmektedir.

Osmanli Imparatorlugunda 1795’ten Cumhuriyet donemine kadar 22 ayri dilde (1) 2046 gazete ve dergi yayinlanmis, bunlarin icinde birinci sirayi 630 yayinla Fransizca alirken ikinci sirayi 601 yayinla Ermenice almistir. Tum bu yayinlardan ve bahsetmedigimiz yuzun ustunde yayindan cikan istatistiklere gore 1832 yilindan bu yana gecen 182 yil zarfinda sadece Istanbul’da Ermenice ve Ermeni alfabesiyle Turkce 450’nin uzerinde gazete, dergi ve yillik yayinlanmistir. Ayni donem icersinde Izmir’de 38 yayina ve Anadolu’nun 20 kadar il ve ilcelerinde ise 70 civarinda yayina rastlanmistir.

Denizciligin son yillarin en kotu gunlerini yasadigi bu gunlerde dikkatinizi birazcik olsun Denizcilik ve navlun piyasalarinin , index hesaplamalarinin disina cekmeye calistim. Basarabilmis olmayi umarak cok cesitli yayin organli, guzel gelecek gunler dilerim.

(1) Vagarsak Seropyan, “Ermenice Basimevleri” Dunden Bugune Istanbul Ansiklopedisi C.3.

(2) Ziyad Ebuziyya, “Osmanli Imparatorlugunun Turkce Dili Disindaki Basini”, Turkiye’de Yabanci Dilde Basin. Basin Yayin Yuksek Okulu 1985.

No items found.