CircularsNews
October 2015

P&I Yenilemeleri

The European Union’s Emissions Trading System (EU ETS) was extended to cover emissions from shipping as of 1st January 2024.

The EU ETS is limited by a 'cap' on the number of emission allowances. Within the cap, companies receive or buy emission allowances, which they can trade as needed. The cap decreases every year, ensuring that total emissions fall.

Each allowance gives the holder the right to emit:

  • One tonne of carbon dioxide (CO2), or;
  • The equivalent amount of other powerful greenhouse gases, nitrous oxide (N2O) and perfluorocarbons (PFCs).
  • The price of one ton of CO2 allowance under the EU ETS has fluctuated between EUR 60 and almost EUR 100 in the past two years. The total cost of emissions will vary based on the cost of the allowance at the time of purchase, the vessel’s emissions profile and the total volume of voyages performed within the EU ETS area. The below is for illustration purposes:
  • ~A 30.000 GT passenger ship has total emissions of 20.000 tonnes in a reporting year, of which 9.000 are within the EU, 7.000 at berth within the EU and 4.000 are between the EU and an outside port. The average price of the allowance is EUR 75 per tonne. The total cost would be as follows:
  • ~~9.000 * EUR 75 = EUR 675.000
  • ~~7.000 * EUR 75 = EUR 525.000
  • ~~4.000 * EUR 75 * 50% = EUR 150.000
  • ~~Total = EUR 1.350.000 (of which 40% is payable in 2024)
  • For 2024, a 60% rebate is admitted to the vessels involved. However, this is reduced to 30% in 2025, before payment is due for 100% with effect from 2026.
  • Emissions reporting is done for each individual ship, where the ship submits their data to a verifier (such as a class society) which in turns allows the shipowner to issue a verified company emissions report. This report is then submitted to the administering authority, and it is this data that informs what emission allowances need to be surrendered to the authority.
  • The sanctions for non- compliance are severe, and in the case of a ship that has failed to comply with the monitoring and reporting obligations for two or more consecutive reporting periods, and where other enforcement measures have failed to ensure compliance, the competent authority of an EEA port of entry may issue an expulsion order. Where such a ship flies the flag of an EEA country and enters or is found in one of its ports, the country concerned will, after giving the opportunity to the company concerned to submit its observations, detain the ship until the company fulfils its monitoring and reporting obligations.
  • Per the EU’s Implementing Regulation, it is the Shipowner who remains ultimately responsible for complying with the EU ETS system.

There are a number of great resources on the regulatory and practical aspects of the system – none better than the EU’s own:

https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A02003L0087-20230605

https://climate.ec.europa.eu/eu-action/transport/reducing-emissions-shipping-sector_en

https://climate.ec.europa.eu/eu-action/eu-emissions-trading-system-eu-ets/what-eu-ets_en

Yıllardır her Pandi yenileme mevsimi yaklaştığında bu sütunlardan ve bazen de yabancı basından Pandi Kulüpleri’nin mali güçlerini, sigorta yenilemeleriyle ilgili planlarını, gelecekle ilgili kuşkuları ve armatörlerin yükselen primlerden ve azalan gelirlerden dolayı yakınmalarını çeşitli yazılarım ve sohbetlerim ile dile getirmeye çalıştım. Çalışmasına çalıştım da, tabi yazdıklarım ve söylediklerim hiçbir şeyi değiştirmedi ve her yıl bir öncekinden ders alınmamışçasına, hasarların artması, yatırım piyasalarından yeterli gelir elde edilememesi, Reyting Kuruluşları’nın tehdit dolu baskıları bahane edilerek primlerde yine genel artışlar uygulandı.

2013 Yılı yenilemelerinden hemen sonra İngilizce yazdığım makalede S.O.S. vermiştim. Mart 2013 tarihinde yayınlanan bu yazının başlığı “S.O.S SIGNALS IN P AND I RENEWALS” idi. 2013 yılı yenilemeleri gerçekten çok zor geçmişti. Bunun başlıca nedeni de 2011/2012 poliçe döneminin hasarlar açısından sigorta tarihinin en kötü yılı olmasıydı. Grup Pandi Kulüpleri’ni ve reasürörlerini ciddi bir şekilde sarsan hasarlar nedeniyle reasürans primlerinde aşırı artışlar olmuştu ve bu da doğrudan prim artışı olarak armatörlere yansımıştı. Hatta, Reasürans Prim artışlarını belirli bir düzeyde tutabilmek için tüm kulüpler bir grup kararı alarak, konservasyonlarını 8 milyon dolardan 9 milyon dolara artırmışlar ve Grup Konservasyonu da 60 milyon dolardan 70 milyon dolara yükseltmişlerdi. 2013/2014 ve 2014/2015 dönemlerinde hasarlar ve kulüp giderleri daha makul düzeylerde seyretmelerine rağmen, hem 2014 şubat hem de 2015 şubat yenilemeleri yine genel artışlara şahit olmuş ve bununla da yetinilmeyip muafiyetlerde de genel anlamda artışlar uygulanmıştır. 2015 şubat yenilemelerinde kulüpler, yüzde 2,5 ile yüzde 6,5 arası genel artış talep etmişlerdir. Deniz Sigortacılığı, sigorta branşları içinde tutucu olması özelliği ile tanınmasına rağmen, en esnek ve değişen piyasa şartlarına çok kısa zamanda uyum sağlayan bir sigorta türüdür. Buna paralel olarak, son yıllarda Pandi piyasalarına bir göz attığımızda bir dinamizm ve hareketlilik görüyoruz. Grup kulüplerinden her biri gerçek uğraşı olan mutuel temele dayalı Pandi Sigortası dışında kendilerine ikinci veya üçüncü bir uğraş sahası, alternatif bir gelir kaynağı yaratma gayreti içindeler. Bazıları tekne Sigortacılığı’na ve Harp Sigortacılığı’na soyunurken, bazıları enerji alanında kendilerine yer edinme gayreti içindeler, ama hemen hemen hepsi ufak tonajlı gemilere Fix Primle Pandi sigortası sağlama yolunu seçmekteler. Bir an soruyorsunuz kendi kendinize, mutuel sistemin sonu mu yaklaşıyor diye. Bence tabii ki hayır. Mutuel sistem içerden ve dışardan aldığı darbelere rağmen daha uzun yıllar denizcilik camiasına sorumluluk sigortası sunmaya devam edecektir. Denizciliği her geçen gün zorlaştıran uluslararası konvensiyonlar özellikle çevreyi ve mürettebat haklarını ön planda koruyan kanunlar yüksek limitlerle ve en geniş kapsamda Pandi Sigortası’nın gerekliliğini daha uzun yıllar gündemde tutacaktır. Fiks primle teminat veren sigorta şirketlerinin büyük tonajdaki gemileri koruyabilecek yüksek limitlerdeki sigorta teminatlarını verebilmeleri için gereken Reasürans maliyetlerini münferiten karşılamaları maddi açıdan mümkün değil. Toplam sayıları 13 olan Mutuel kulüpler bu reasüransı grup olarak temin ettiklerinden masrafların altından kalkabilmekteler. Pandi piyasalarındaki bu hareketlilik bir ikilem yaratmış durumda. Son 10 yıldır mutuel sistemde yaşanan sürekli prim genel artışları, fiks primle çalışan kulüpleri sağladıkları teminat alanlarını genişletmeye ve teminat limitlerini arttırmaya yönlendirmiştir. Her geçen gün fiks prim ile çalışan Pandi kuruluşları, Grup Kulüpleri ile rekabette olduklarını hissettirmektedirler. International Grup Kulüpleri bir taraftan ne kadar genel artış yapacaklarının hesabını yaparken, diğer taraftan küçük ama kaliteli birçok armatörü fiks prim sunan Pandi Sigorta Şirketlerine kaçırdıklarının farkına varmış olmalılar ki, bir iki istisna dışında hepsi de yukarıda bahsettiğim mutuel faaliyetlerinden bağımsız olarak fiks prim ile kulüp teminatı sunan alternatifler yarattılar. Bu alternatifler içinde 10 milyon dolardan başlayan 1 milyar dolara kadar teminat limiti bulmak mümkün. Genelde ABD seferlerini seyir sahalarından hariç tutan bu işletmelerin sundukları teminat da, genel yönleri ile Grup Kulüpleri’nin sunduğu teminat ile aynı doğrultuda. Sunulan teminatta ve limitte kayda değer bir fark olmadığı gibi arkadaki destek de mutuel kulübün işleticilerinin ta kendisi. Bu durumda armatörler doğal olarak bu kulüplerin sunduğu fiks prim olanaklarına yöneleceklerdir görüşü ağır basmakta. Fiyat konusunda da rekabeti sağlayabildikleri sürece önümüzdeki 10 yıl zarfında bence tekne makine, harp riski sigortaları dahil denizcilik sektörünün birçok sigortası Pandi kulüp kaynaklı işletmeler tarafından yapılacaktır. Son yıllarda Lloyd’s’kuruluşunda Pandi Kulüp uzantılı sendika sayısının gittikçe artması bunun belirgin bir işareti olarak da görünebilir. Anlatmak istediğim, deniz sigortacılığında önümüzdeki yılların oldukça hareketli geçeceğidir.

No items found.