CircularsNews
November 2014

Azalan Hasarlar ve Kaygılar

The European Union’s Emissions Trading System (EU ETS) was extended to cover emissions from shipping as of 1st January 2024.

The EU ETS is limited by a 'cap' on the number of emission allowances. Within the cap, companies receive or buy emission allowances, which they can trade as needed. The cap decreases every year, ensuring that total emissions fall.

Each allowance gives the holder the right to emit:

  • One tonne of carbon dioxide (CO2), or;
  • The equivalent amount of other powerful greenhouse gases, nitrous oxide (N2O) and perfluorocarbons (PFCs).
  • The price of one ton of CO2 allowance under the EU ETS has fluctuated between EUR 60 and almost EUR 100 in the past two years. The total cost of emissions will vary based on the cost of the allowance at the time of purchase, the vessel’s emissions profile and the total volume of voyages performed within the EU ETS area. The below is for illustration purposes:
  • ~A 30.000 GT passenger ship has total emissions of 20.000 tonnes in a reporting year, of which 9.000 are within the EU, 7.000 at berth within the EU and 4.000 are between the EU and an outside port. The average price of the allowance is EUR 75 per tonne. The total cost would be as follows:
  • ~~9.000 * EUR 75 = EUR 675.000
  • ~~7.000 * EUR 75 = EUR 525.000
  • ~~4.000 * EUR 75 * 50% = EUR 150.000
  • ~~Total = EUR 1.350.000 (of which 40% is payable in 2024)
  • For 2024, a 60% rebate is admitted to the vessels involved. However, this is reduced to 30% in 2025, before payment is due for 100% with effect from 2026.
  • Emissions reporting is done for each individual ship, where the ship submits their data to a verifier (such as a class society) which in turns allows the shipowner to issue a verified company emissions report. This report is then submitted to the administering authority, and it is this data that informs what emission allowances need to be surrendered to the authority.
  • The sanctions for non- compliance are severe, and in the case of a ship that has failed to comply with the monitoring and reporting obligations for two or more consecutive reporting periods, and where other enforcement measures have failed to ensure compliance, the competent authority of an EEA port of entry may issue an expulsion order. Where such a ship flies the flag of an EEA country and enters or is found in one of its ports, the country concerned will, after giving the opportunity to the company concerned to submit its observations, detain the ship until the company fulfils its monitoring and reporting obligations.
  • Per the EU’s Implementing Regulation, it is the Shipowner who remains ultimately responsible for complying with the EU ETS system.

There are a number of great resources on the regulatory and practical aspects of the system – none better than the EU’s own:

https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A02003L0087-20230605

https://climate.ec.europa.eu/eu-action/transport/reducing-emissions-shipping-sector_en

https://climate.ec.europa.eu/eu-action/eu-emissions-trading-system-eu-ets/what-eu-ets_en

AZALAN HASARLAR VE KAYGILAR

2013 yilinda tam ziya ile sonuçlanan deniz kazalarinin sayisi bir önceki yila oranla %13 düşerek 94 adet ile sinirli kalmişti. Tam ziya nedenlerinin başında 50% ile kötü hava şartları gelirken , karaya oturma şekilleri ikinci gelmektedir (25%). Emtea Sigortalarinda ise 2013de $ 400 Milyon ile M.V. MOL Comfort'daki konteyner hasarları birinci sirada yer almakta. Coğrafya yönteminden tam ziya ile sonuçlanan deniz kazalarının başını Asya Kıtası, özellikle Çin Denizi, İndonezya, Filipinler, Japonya ve Kore çevresindeki denizler, çekmektedir. Bu bölgelerdeki yolcu gemisi kazalarının çokluğu bu tür gemilerdeki güvenlik zafiyetini acıkça gözler önüne serpiştirmiştir. Kismi hasarla sonuçlanan deniz kazalarinin liste başı ise Doğu Akdeniz ve Karadeniz'dir. 2013 de kismi hasarla sonuçlanan 2,596 deniz kazasının 464'ü Doğu Akdeniz ve Karadeniz'de buharlaşmıştı. Bu arada Hind Okyanusundaki korsan saldirilari da 2013 ve 2014'de yok denecek kadar azalmıştır.

Demek istediğim,önceki yillarla karşılaştırıldığında sigortayı etkileyen deniz kazalarinda gözle görünür bir azalma var ve bu azalma 2014 yilinda da ayni şekilde devam etmekte ancak yeni inşa şişe listelerindeki özellikle aşiri büyüklekti konteyner gemileri, Kuzey Kutpunun kismen dahi seyr-ü sefere acilmesi, alternatif yakit kullanma özelliğine sahip ekonomik özellikli gemi makinelerin devreye girmesi ama bu tür makinelerin bakimi ve kullanımı ile ilgili eğitim düzeninin henüz yetersiz olması önümüzdeki yillarda özellikle makine hasarlarina dayali sofistike hasar dosyalarinin geleceğinin şimdi habercisi gibi.

Geçen yil ilk olarak boyu 400 Metreyi aşan 18.000 TEU'luk konteyner gemisinin sefere başlamasına şahit olduk, elde edilen bilgilere göre 2018'de 24.000 TEU kapasiteli gemiler denize indirilecek. Bu boyda bir geminin herhangi bir limanda kazaya karismasi sonucu o limanin maruz kalacağı kar kayiplarini düzenlemek istemiyorum. Böyle bir geminin karaya oturması sonucu 18,000 konteynerin tahliye edilmesi nereden bakarsaniz bir yili alir, yine böyle bir gemi açık denizde bir makine arızasi yaptığında, onu çekebilecek güçte bir öfke gemiye ulaşmasının ne kadar zaman alacağı hususunda tahmin yürütmek şu an imkansız.

Kuzey Kutup deniz yollarının trafige aciliyeti ise bir başka korkunç rüya, bu konuya daha önceki yazılarımda değildim. 2002/2007 ARASİ YILDA ORTALAMA 7 GEMİ KUZEY KUTUPUNDAN GEÇERKEN 2009/2013 ARASI BU SAYI YILDA ORTALAMA 45 SEFERE ÇIKMIŞTIR. Buralarda vukubulacak bir makine arızasi veya karaya oturma olayı sonucu kurtarma yardim temini diğer coğrafya bölgelere kıyasla, tabii ki daha çok zor olacakdir belki de, hava şartlarına bağlı olarak, mümkün olamiyacaktır.

Bir başka gelişme de yakit olarak LNG kullanan gemilerin devreye girmesi. Dünya'nın bir çok limanında LNG yakit sevkiyatı henüz mümkün değil ve bu konuda gerekli tedbirlerin henüz alınmadığı gibi hem karada hem de gemi'de gerekli eğitimlerin de verilmediği hususunda ciddi ifadeler var.

Dostlarım diyerek, teknoloji ilerliyor ve bununla birlikte daha hızlı, daha ekonomik ve daha verimli gemiler inşa ediliyor ama bu ilerlemenin beraberinde getirdiği riskleri de göz ardi etmememiz ve kendimizi artan bu risklere karşı hazırlıklarımız gerektiği düşünüyorsundeyim.

No items found.