CircularsNews
January 2017

Vitmar dört Omni / Tradewinds'e geçerken Türkiye'de değişim muhtemel

The European Union’s Emissions Trading System (EU ETS) was extended to cover emissions from shipping as of 1st January 2024.

The EU ETS is limited by a 'cap' on the number of emission allowances. Within the cap, companies receive or buy emission allowances, which they can trade as needed. The cap decreases every year, ensuring that total emissions fall.

Each allowance gives the holder the right to emit:

  • One tonne of carbon dioxide (CO2), or;
  • The equivalent amount of other powerful greenhouse gases, nitrous oxide (N2O) and perfluorocarbons (PFCs).
  • The price of one ton of CO2 allowance under the EU ETS has fluctuated between EUR 60 and almost EUR 100 in the past two years. The total cost of emissions will vary based on the cost of the allowance at the time of purchase, the vessel’s emissions profile and the total volume of voyages performed within the EU ETS area. The below is for illustration purposes:
  • ~A 30.000 GT passenger ship has total emissions of 20.000 tonnes in a reporting year, of which 9.000 are within the EU, 7.000 at berth within the EU and 4.000 are between the EU and an outside port. The average price of the allowance is EUR 75 per tonne. The total cost would be as follows:
  • ~~9.000 * EUR 75 = EUR 675.000
  • ~~7.000 * EUR 75 = EUR 525.000
  • ~~4.000 * EUR 75 * 50% = EUR 150.000
  • ~~Total = EUR 1.350.000 (of which 40% is payable in 2024)
  • For 2024, a 60% rebate is admitted to the vessels involved. However, this is reduced to 30% in 2025, before payment is due for 100% with effect from 2026.
  • Emissions reporting is done for each individual ship, where the ship submits their data to a verifier (such as a class society) which in turns allows the shipowner to issue a verified company emissions report. This report is then submitted to the administering authority, and it is this data that informs what emission allowances need to be surrendered to the authority.
  • The sanctions for non- compliance are severe, and in the case of a ship that has failed to comply with the monitoring and reporting obligations for two or more consecutive reporting periods, and where other enforcement measures have failed to ensure compliance, the competent authority of an EEA port of entry may issue an expulsion order. Where such a ship flies the flag of an EEA country and enters or is found in one of its ports, the country concerned will, after giving the opportunity to the company concerned to submit its observations, detain the ship until the company fulfils its monitoring and reporting obligations.
  • Per the EU’s Implementing Regulation, it is the Shipowner who remains ultimately responsible for complying with the EU ETS system.

There are a number of great resources on the regulatory and practical aspects of the system – none better than the EU’s own:

https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A02003L0087-20230605

https://climate.ec.europa.eu/eu-action/transport/reducing-emissions-shipping-sector_en

https://climate.ec.europa.eu/eu-action/eu-emissions-trading-system-eu-ets/what-eu-ets_en

Konsolidasyon Türkiye pazarını vururken armatör sigorta hesaplarının da hareketlenmesi bekleniyor


26 Ocak 2017 18:00 GMT by Jim Mulrenan Londra
HAFTALIK olarak yayınlandı

‍Vitmar ekibinin Omni brokerlik grubuna katılmasını öngören bir anlaşmanın ardından, bazı önde gelen Türk armatörlerin sigorta işleri de hareketlenecek gibi görünüyor.

Anlaşma, sadece dört Vitmar brokerinin İstanbul merkezli Omni'ye katılmasını içeriyor, ancak Türkiye'nin sıkı sıkıya bağlı deniz sigortacılığı brokerliği pazarında önemli bir konsolidasyon anlamına geliyor.

Vitmar, müşterileri arasında konteyner gemisi operatörü Turkon Line ve capesize bulker sahibi Ereğli Denizcilik'i sayıyor, bu nedenle bu hesaplar Omni'ye geçmeye hazırlanıyor.

Omni'ye giden ekip, artık kapanacak olan Vitmar'ın kurucuları ve ortakları Bahri Mete ve Tansel Tokgöz tarafından yönetiliyor.

Omni halihazırda Türk deniz sigortacılığı brokerlerinin en büyüğüdür ve çok sayıda denizaşırı operasyona sahiptir.

GTG, Kuzey ve Vitmar brokerlik şirketleri Omni'nin daha küçük rakipleridir ancak yurtiçine odaklanmışlardır. Marsh, Jardine Lloyd Thompson, Cambiaso Risso ve PL Ferrari gibi uluslararası brokerler de Türkiye'de faaliyet göstermektedir.

Omni Yönetim Kurulu Başkanı Aret Taşçıyan, Vitmar anlaşmasının bir konsolidasyon hamlesi olduğunu söyledi ve Türk deniz sigortacılığı piyasasının, birleşme ve satın almaların (M&As) günlük hayatın bir parçası haline geldiği Londra ve diğer büyük merkezlerdeki daha büyük rakiplerle benzer bir yolda ilerlediğine işaret etti.

Vitmar, 2011 yılında Vitsan Lloyd's acentelik, koruma ve muhabirlik işlerinden ayrılarak kurulmuştur.

Mete ve Tokgöz, 1980'lerde Vitsan'da birlikte çalıştıkları Taşçıyan'ın eski iş arkadaşları.

Vitmar'ın kurucuları birkaç ay önce güçlerini birleştirmenin mümkün olup olmadığını öğrenmek için Omni'ye başvurdu.

Taşçıyan, "Küçük brokerlerin ayakta kalması zorlaşıyor, primler düşüyor, navlun oranları düşüyor, her şey düşüyor," dedi.

Taşçıyan, Omni'nin Londra ve diğer yerlerdeki tekne sigortacılarının yanı sıra koruma ve tazminat (P&I) kulüpleriyle de güçlü ilişkilere sahip olması nedeniyle güçlerini birleştirmenin mantıklı olduğunu sözlerine ekledi.

Taşçıyan, "Müşteri bulmak tek zorluk değil; rekabetçi koşullarda iş yapabilmeniz gerekiyor" dedi.

"Bu nedenle sigortacılarla yakın ilişkiler kurmanız gerekiyor. Bize katılmak istemelerinin ana nedeni de buydu."

Vitmar'ın daha önce Edge brokerlik grubuyla bir toptancılık ilişkisi vardı ancak bu artık sona erecek.

Vitmar dörtlüsü birkaç gün içinde Omni'nin mevcut ekibiyle birlikte yeni genel merkezine taşınacak.

No items found.